Enstrüman eğitiminde çocuklara yönelik olarak kullandığınız eğitim modeli hakkında okurlarımızı bilgilendirir misiniz?
Pek çok eğitim modeli olduğu gibi her çocuğun da kendine özgü bir öğrenme biçimi vardır. Dolayısıyla çocuklarla bire bir enstrüman eğitiminde tek bir eğitim modelinden bahsedilemez. Eğitim modeli öğrenciye göre belirlenir. Mühim olan önce öğrencinin ihtiyacını doğru tespit etmek, daha sonra eğitim modellerini oluşturan içerikleri doğru oranlarda ele alıp öğrenci için özel bir model yaratmaktır. Eğitim modeli anlayışı tıpkı bir terzinin aynı kumaşı farklı bedenlere göre ölçüp biçerek dikmesi gibidir.
Uygun enstrüman seçimi hakkında bir müzik eğitimi kurumu yetkilisi olarak çocukları ve ebeveynlerini nasıl yönlendiriyorsunuz?
Doğru enstrümanı belirlemek özellikle enstrüman eğitimine sıfırdan başlayacak olan çocukların müzik kulağı, yaşına bağlı komut alma ve uygulama düzeyi, anatomik yapısı, kendi isteği ve amacının ne olduğuna göre değişir ve buna göre bir başlangıç programı önerilir. Ancak müziğin ilminin ve biliminin en iyi davranabileceği enstrüman piyano olduğu için, daha sonra değişecek olsa bile piyanoyla başlamak ve belli bir dönem piyano eğitimi vermek her zaman idealdir.
Enstrüman eğitiminde anne ve babaların dikkat etmeleri ve yapmaktan kaçınmaları gereken hususları sıralar mısınız?
Bu konu oldukça hassas olduğu ve öğrencinin bütün hayatını etkileyebilecek davranış biçimlerini ve düşünceleri içerdiği için kurumumuzda ebeveynler için Uygulamalı Veli Eğitim Programı (UVEP) adıyla ücretsiz sosyal sorumluluk projeleri yürütülüyor. Ebeveynler doğru bildikleri yanlışlarla çocukların gelişim süreçlerine büyük zararlar verebilirler. Yapılan en büyük hatalardan birisi ebeveynler çocuklarına “Seviyor musun? İstiyor musun?” sorusunu sorduklarında başlamaktadır. Oysa gerçek sevgi zorla karşılana kadar sadece bir hevestir. Zoru başardıktan sonra ise geçici heves yerini kalıcı sevgiye bırakır. Çünkü insan, emeğinden kolayca vazgeçemez. Bu durumda çocuğa daha baştan bu soruları sormak çocuğun henüz tanımadığı ve bilmediği bir süreci sürekli sorgulamasına ve kendinde sürekli heves koşulunu aramaya yönlendirir. Ve bir çocuğun zekasını, dolayısıyla tüm yaşam biçimini muazzam ölçülerde etkileyebilecek olan bu süreç, zorla karşılaştığı an sona erer.
Çocuklara enstrüman eğitimi yanında müzik kültürü üzerine de eğitim verilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmalarınız var mı?
Müzik kültürü yoksa şayet, müzik evde, ailede paylaşılan bir olgu değil demektir. Paylaşılmayan, hakkında sohbet edilmeyen bir uğraşın sürekliliği için gereken motivasyon ise böyle bir durumda hiçbir zaman yeterli olmaz. Oysa ebeveynlerin hep yokluğundan şikâyet ettikleri motivasyonu sağlayan yegâne unsur işte bu paylaşımdır. Diğer yandan müzik kültürden ayrı düşünülemez, zira müziği kültür var etmiştir. Müzik kültürü demek sadece besteciler ve eserlerinden oluşan bir lügat demek değildir. Müzik kültürü, çocukların dünyayı ve beşeriyeti bütünsel olarak anlayabilecekleri düşünce tarihi ve sanat tarihi demektir. Müzik kültürü olmaksızın yapılan müzik eğitimi de bu durumda eksiktir.
Ani Sazak Arsu